27 Şubat 2020 Perşembe

Divan Şiirleri

Aşka kâbil dil mi yok şehr içre yâ dilber mı yok
Mest yok meclisde bilmem mey mi yok sâgar mı yok

Gonca-i dil açılıp hâtır nice şâd olmaya
Bâğda güller mi yok gülşende bülbüller mi yok

Görmeziz bir dil ki tûtî gibi güftâr eyleye
Söyledir mi yok cihânda bilmezin söyler mi yok

Sengden dil kem mi yâ seng-i siyâhı la’l eder
Afitâb-i feyz-bahşâ-yı bülend-ahter mi yok

Niçin ebkâr-i ma’ânî beslemez erbâb-i nazm
Yoksa Yahyâ gibi üstâd-i sühan-perver mi yok

                                                      Ş.Yahyâ
YAVUZ SULTAN SELİM ve ŞAH İSMAİL
O dönemlerde krallar,imparatorlar birbirlerine sürekli hediyeler gönderirlerdi . Yine bir gün ŞAH İSMAİL YAVUZ SULTAN SELİM'e içinde kadife ve ipek kumaşlar değerli taşlar ve mücevherler bulunan bir sandık gönderir . Sandık SELİM'in huzuruna çıkarılır, ve açılır ama sandığın içinden kötü kokular yayılmaya başlar ,saray halkı bu kadar değerli hediyelerin içinden neden böyle bir koku geliyor diye şaşırmaya başlar. bunun üzerine sandık tamamiyle boşaltılır ve içinde insan dışkısı olduğu fark edilir. SULTAN SELİM,de hemen içinde dönemin en meşhur kokulu istanbul lokumları değerli kumaşlar ve değerli taşlar bulunan bir sandık hazırlatır ve lokumların altına bir not bırakır, ŞAH İSMAİL sandığı açtırır. içinden güzel kokular gelmeye başlayınca bişiyler olduğunu farkeder lokumlarıdan önce vezirlerine tatdırır, birşey olmadığını görünce kendiside tadar fakat lokumların altından bir not çıkar, ŞAH İSMAİL notu eline alır. Kağıtta şu cümle yazılıdırHERKES YEDİĞİNDEN İKRAM EDER!!!

En Çok Okunanlar